25 Nisan 2013 Perşembe

ÇİRİŞLİ BÖREK





 Bir Egeli olarak tanımadığım ot yok diye düşünürdüm. Çünkü mesela ‘arapsaçı’ denince Erkin Koray’ın şarkısı değil, lezzetli bir ot gelir benim aklıma.
Bir gün pazarda sebze alışverişi yaparken, kocaman bir yığın hiç tanımadığım bir ot çeşidi gördüm. Otun adını ve nerelerde kullanıldığını öğrenmem lazımdı. Usulca yaklaşıp otların iyilerini seçen bir kadına sordum. Adı ‘çiriş’miş. Ispanak gibi yemeği oluyor dedi kadın. Yalnız çok keskin bir kokusu vardı otun. Hemen birazını poşete doldurdum ve eve gelir gelmez bir kısmını yemek yaptım. Azıcık kıymayla, salça, soğan, bir kaşık da bulgur.
  Aman Allah’ım, ne kadar lezzetliydi. Pınar’ın tavsiyesiyle kalanı börek yapmak için kullandım. Malzemeyi artırmak için biraz ıspanak ve yeşil soğan yaprakları da ekledim. Hatta eşim son bir müdahaleyle azıcık da peynir koydu.
Yeşil sebzelerle, özellikle de demir içeren ıspanakla peynir veya yoğurt çok yanlış bir seçim, çünkü kalsiyumla demir aynı anda vücuda alınmıyor maalesef. Demir kalsiyumu, kalsiyum da demiri öldürüyor. Ama eşimi bu seferlik kırmadım.
Bu arada, eşimin bu otu tanıması çok canımı sıktı doğrusu. Erzurumlu bir adam nasıl oluyordu da benim bilmediğim bir otu biliyordu? Olacak iş değildi. Maraşlı olan Pınar da tanıyınca, otu araştırdım. Soğuk bölgelerde yetişiyormuş. Elbette öyle olması gerekirdi zaten, yoksa ben mutlaka tanırdım. Erzurum, Bayburt ve Sivas’a özgü yemekleri varmış çirişin. Hipertansiyona ve kolesterole iyi geliyormuş.
Wikipedi’den: Çiriş ya da Çiriş otu (Asphodelus), Asphodelaceae familyasından Asphodelus cinsinin oluşturan bitki türlerinin ortak adı. Mart ve Nisan aylarında yeşil yaprakları topraktan yeni çıkarken dağlardan toplanan çiriş otu sebze olarak satılır ve çok miktarda tüketilir. Çirişli börek, çorba, sulu yemek ve pilav yapılır. Kendine has bir kokusu vardır.
  Biz denedik, çok sevdik. Mutlaka deneyin, seveceksiniz.
  Afiyet olsun
 

Malzemeler:
6 tane yufka
Yarım kg çiriş otu
Yarım kg ıspanak
5-6 tane yeşil soğanın yaprakları
1 kuru soğan
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı yoğurt
1 yumurta beyazı (sarısı üzerine)
Yarım çay kaşığı karbonat
Tuz
Baharat (karabiber, kırmızıbiber vs)
Üzeri için susam, çörek otu

Yapılışı:
Otları ayıklayıp yıkadıktan sonra, bir tencerede önce kuru soğanı, sonra sırasıyla yeşil soğan, çiriş ve ıspanağı kavurun. Sevdiğiniz baharatı ve tuzu da ekleyip soğumaya bırakın.
Bir kasede sıvıyağı, yoğurdu, yumurta akını ve karbonatı iyice çırpın. Bir yufkayı tezgaha serin. İçine hazırladığınız harçtan fırçayla sürün. İkinci yufkayı da birincinin üzerine serin. Onun da üzerine harç sürün. Yufkayı 12 eşit üçgen parçaya bölüp, geniş tarafına hazırladığınız otlu karışımdan koyup sigara böreği gibi sarın. Tek yufkayla yapmak isteyebilirsiniz, ama otlu karışım hem yoğun bir kıvama, hem de yoğun bir tada sahip olduğu için 2 yufka ancak yetiyor.
Börekleri tepsiye dizip üzerine yumurta sarısı da sürdükten sonra, susam ve çörek otuyla süsleyin. 200 derecelik fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun…
 

18 Nisan 2013 Perşembe

DİYET MIX

6 gündür bu salataya isim arıyorum ve nihayet bunu bulabildim:  diyet mix!
  Haftasonu Pınar'la birlikte çocukları parka götürdük, yorulup acıkınca pizza yedirdik onlara, lakin biz açtık. Ne yesek diye düşünürken, evde ne var diye gözden geçirirken, malzemelerimizi birleştirip karışık ve kalabalık birşeyler yapmaya karar verdik. Malum, önce gözümüz doymalıydı çünkü.
  Gözümüzden öte, karnımız da doydu o gün. İkişer tabak yedik ve hala bitmemişti salata. Mutlaka deneyin, balık yemekte zorlanan çocuklarınıza yedirin, eminim çok seveceklerdir.
 
 
Malzemeler:
1 paket haşlanmış kepekli makarna
3-4 yaprak kıvırcık marul
2 küçük kutu light veya yağı süzdürülmüş ton balığı
2 küçük domates
2 sivri biber
2 küçük cin biber (acı seviyorsanız)
3-4 dal yeşil soğan
2 küçük salatalık
2-3 yaprak kırmızı lahana
1 küçük kutu haşlanmış mısır
2-3 kaşık zeytinyağı
2-3 kaşık sirke veya limon
Tuz
Yapılışı:
Bütün malzemeyi doğrayıp karıştın.
Afiyet olsun…

13 Nisan 2013 Cumartesi

TENCERE KEKİ

 Eskiden annemin kek tenceresi vardı alüminyumdan, ortası delik, üzerinde de bir yuvarlak cam bölme, kekin pişip pişmediğini görmek için. Memlekete gidersem, ilk iş o tencereyi bulup valizime yerleştirmek olacak. Meğer yıllardır eziyet çekiyormuşum ben!
  Fırından mıdır, nazar mı değdi bilmem, son zamanlarda yaptığım kekler kabarmaz olmuştu. Evde de kek tenceresi yok, ne yapsam diye düşünürken, teflon tencerede de kek yapılıyor diye duydum ve kolları sıvadım.
  İstediğiniz malzemeyi karıştırıp kek harcı elde ediyorsunuz. Sonra hepsini teflon tencereye boşaltıyorsunuz. Kısık ateşte 20 dk, çok kısık ateşte 30 dk pişiriyorsunuz. Kekim bu yazıyı yazarken hala ocakta ve kabarmaya devam ediyor. Sanırım şeytanın bacağı kırıldı şu andan itibaren.
  Ben kendi yaptığım kekin tarifini yazayım. Afiyet olsun…

Malzemeler:
2 yumurta
1 su bardağı şeker
2 kaşık tereyağı
3 kaşık sıvıyağ
1 çay bardağı süt
Yarım su bardağı su
1,5 su bardağı un
Vanilya
Kabartma tozu
Yapılışı:
Önce yumurtalarla şekeri çırpıyoruz. Sonra eritilmiş tereyağını, sıvıyağı, suyu ve sütü ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. En son da un, kabartma tozu ve vanilyayı ekliyoruz. Tencereyi tereyağıyla bir güzel yağlayıp, harcı tencereye döküyoruz. Kapağını hiç açmadan kısık ateşte 20 dk, çok kısık ateşte 30 dk pişiriyoruz. Servis tabağına alıp dilimliyoruz. Ben üzerine çikolata sosu dökerek servis yaptım. Afiyet olsun.

12 Nisan 2013 Cuma

KANSER ÖRNEĞİNDEN YATAK ODASI TAKIMI

El işi örneklerimin ilki en sevdiğim olsun istedim. Görüntü itibariyle harika, ama adıyla ürkütücü bir örnek. Yapması çok zor, ama bir o kadar da zevkli.
    Önce 8 tane kanser dilimi örüyorsunuz. (zincir çekmeden sık iğneyle, ve her bir sırada sık iğnenin arka tarafına batarak) Bu aşamayı yaparken hep aynı yere batmaktan parmağım delinmişti benim. Sonra ortalarına küçük bir motif koyarak biirbirine ekliyorsunuz.  En son da da her bir araya 9 tane minik motif gelecek şekilde örtüyü tamamlıyorsunuz.  
   

9 Nisan 2013 Salı

SÜRPRİZ KAHVALTI



     ‘’Sürpriz kahvaltı’’ kızımın bizim hazırladığımız kahvaltı tabağına taktığı isim. Yemekle arası olmayan çocukların anne-babaları bilirler, çocuğa yemek yedirebilmek için taklalar atarız, oyunlar icat ederiz. Kızıma da kahvaltı yaptırabilmek için, bir gün babası ‘’Hadi kızım sen gözlerini kapat, ben tabağına sürpriz bişeyler koyayım, sen de ne olduklarını yiyerek bul’’ dediğinde ortaya çıktı bu isim. Evde ne bulduysanız, çocuğa ne yedirmek istiyorsanız tabağa diziyorsunuz, ama azar azar. Çocuğun midesinin kendi yumruğu kadar olduğunu unutmadan Bazı anneler resim yapıyor kahvaltılıklarla ama ben daha o aşamaya geçemedim maalesef. Yumurta sarısından güneş, siyah ve yeşil zeytinlerden gezegenler falan. Ciğer kavurmasını blendırdan çekip çikolatalı pudingin içine karıştıranı duydum, ötesi var mı? J ah şu çocuklar, yediniz ömrümüzü J

Hepsine afiyet olsun.


KARIŞIK SALATA



Malzemeler:

2-3 yaprak kıvırcık marul
2-3 dal yeşil soğan
Bir tutam tere
Bir tutam roka
Bir tutam maydanoz
Bir tutam yeşil nane
1 domates
1 salatalık
1 turp

Yapılışı:

Turp hariç bütün malzemeleri küçük doğrayın. Turpu yarım daire şeklinde dilip salatanın etrafına dizin.

Afiyet olsun…


GLİKO

 


    Doğu yöresine ait olan bu yemek, günlerde çayın yanında bile ikram edilir oldu son zamanlarda. Yapımı biraz zahmetli, en azından benim için. Çünkü yoğurmak benim en çok zorlandığım işlerden biri. Bu köfteyi de uzun süre ve kuvvetli bir şekilde yoğurmak gerekiyor. Aksi halde dağılıyor, tecrübeyle sabit J
İlk kez kayınvalidemde yemiştim bunu. Bulgur denince akan sular durduğu için, favorilerimden biri oldu kendisi. Üzerine de sarımsaklı yoğurt dökünce, değmeyin keyfime. 

     Buyurun tarife:

Malzemeler:

Yarım kg bulgur (zevkinize göre köftelik veya iri bulgur)
Yeteri kadar un
2 yumurta
Tuz
Su
4-5 tane iri kuru soğan
1 yemek kaşığı salça
3 yemek kaşığı tereyağı
Yoğurt
4-5 diş sarımsak

Yapılışı:

     Bulguru ayıklayıp yıkadıktan sonra genişçe bir tencereye koyun ve üzerini örtecek kadar su ilave edip 3-5 dakika kaynatın. Tencerenin ağzını bir bezle örtüp demlendirin. Bir yandan da sosunu hazırlamak için başka bir tencereye 2-3 yemek kaşığı kadar tereyağı koyup eritin. Kuru soğanları halka şeklinde doğrayıp tereyağında altın rengini alana kadar kızartın. Sonra salçayı ve tuzu ekleyip güzel bir sos elde edin.

     Diğer tarafta soğuyan bulgurun içine biraz un ve 2 yumurtayı ilave edin. Unun miktarını, bulgurlar birbirine yapışacak kadar koyun, ne fazlası, ne de azı. İşte işin püf noktası geliyor. Çok iyi yoğurun. Ben ilk yaptığımda güzel yoğuramamıştım, köfteler dağıldıkça un ekledim ve lapa gibi bişey olmuştu J mümkün olduğu kadar az unla, çok fazla yoğurarak köfteleri sıkın. Dilediğiniz şekli verebilirsiniz.
Yoğurulan köfteleri tekrar aynı büyük tencereye alın ve tencerenin dibine çok az su koyun. Çünkü köfteler buharla pişecek. Tencereyi ocağa alın ve yarım saat kadar kısık ateşte pişirin. Bir taraftan da sarımsaklı yoğurt hazırlayın. Buharda pişen köfteleri genişçe bir cam servis tabağına alın. Üzerine önce sarımsaklı yoğurt, daha sonra da sos dökün.

Afiyet olsun…


ELMA SİRKESİ


           
           Saymakla bitmeyecek kadar çok yararı olan elma sirkesini evimden ve soframdan hiç eksik etmedim bu güne kadar. Lakin, üzüm sirkesine göre biraz daha pahalı olması ve de hazır sirkelerin içine dışarıdan asetik asit eklendiğini öğrenmemle kolları sıvamam bir oldu. Neden dedim kendi kendime, neden ben bunu yapmayı denemiyorum? Annem üzüm sirkesi yapardı ben çocukken. Sonra da elma sirkesine yönelmişti. Hatırlamaya çalıştım, hafızamı zorladım. Ve denedim! Evet, olmuştu işte. Hatta ben biraz daha ileri gidip, üzüm, elma, portakal, limon ve de sıkı durun, en sonunda karışık meyve sirkesi bile yaptım. Katı meyve sıkacağının çöp haznesinde biriken meyve posalarından denedim, oldu. Tadı salatalara kullanacak kadar güzel olmadığından, temizlik amaçlı kullanıyorum onu. Küçük banyom, 2 balkonum ve de mutfağımın her köşesi sirke bidonlarıyla dolu. Temizlik yapmak tam bir kabus olmuş durumda :)

           Yapılışını anlatayım daha fazla sözü uzatmadan.

Elma Sirkesinin Yapılışı :

Elma kabuklarını, çekirdekli kısımlarını ve saplarını bir kavanoza veya bidona yarısı dolacak şekilde koyun. Ben cam kavanozlarla başlamıştım ama, artık 5 veya 10 litrelik su şişelerine geçtim. Cam kavanoz yetişmedi tonlarca sirkeye :) Üzerine su ekleyin. 2 yemek kaşığı şeker, veya 1 kaşık bal, veya 2-3 kaşık elma sirkesi de ilave edin. Bu, mayalanmayı sağlayacak. Şişenin ağzı açık kalacak, hava alması gerekiyor elmaların çürümeleri için. Yalnız, şişeyi günde birkaç kez çalkalamanız da fayda var. Üstte kalan elmaların siyahlaşmaması için. 25-30 gün sonra elmalar tamamen çürüdüğünde (şişeden sirke kokusu almaya başladığınızda) bu karışımı süzün. Posasını atın. Kalan sirke adayı sıvının içine 1 tatlı kaşığı salamuralık tuz atın ve ağzını sıkıca kapatın, çünkü bu aşamada sirkenin hava almaması gerekiyor. En az 40 gün bekleyip sirkenizi kullanabilirsiniz. Ne kadar beklerse o kadar keskin sirke olur unutmayın.

Afiyet olsun…